Bölüm 7
Asher arabaya bindi ve Emmy gerçekleşebilecek bir tehlikede onu korumak için ön koltuğa oturdu. Araba oldukça büyük olan Greville Malikanesinden çıktı ve yaklaşık yarım kilometre kadar alan katetti. Greville Malikanesi bahçelerle çevrilmişti, güvenlikler her yerdeydi ve konakta çalışan her hizmetçinin Malikanenin etrafında kalacak yeri vardı. Bu sayede hem çalışıp hem de aileleriyle beraber yaşayabiliyorlardı.
Asher, Somaria ülkesinin başkenti Soran’ın batısına gidiyordu. Gökyüzüne bakarsanız şehrin merkezindeki oval biçimdeki bariyere benzeyen kristal aynalarla kaplı dev binanın üzerinde Yüzen Adaları görebilirdiniz. Bu bina Dünya Akademisiydi, Asher’ın yaratacağı bütün kaosu gerçekleştirmeyi düşündüğü yerdi.
Asher yüzen adalardan birine bakarken düşündü. “Bu sefer o Akademi, bu dünyanın benim ismimle çalkalandığı yer olacak.”
Bir buçuk saatlik yolculuktan sonra “Harkins Ajansı” olarak anılan 50 katlı bir binaya geldiler. Burası Somaria ülkesindeki bütün mülk işlemleri ve toprak müzayedelerinin yapıldığı yerdi.
Soran’ın, başkent olmasına rağmen dağ bölgelerinde sahipsiz birçok arazisi vardı. Çoğu dağ canavarlarla doluydu ya da Dünya Akademisi ve Soran’ın elit aileleri tarafından benzer ortamlarda dövüşmeye alışmaları için eğitim alanı olarak kullanılıyordu.
Genellikle avlanmak istenen canavarların olmadığı dağlar ticari amaçlar için başkalarına satılmıştı. Çok nadiren eski sahipleri satmak istediğinde satılırlardı ve Asher, geçmiş hayatında Greville Ailesi için en büyük sorunlardan biri olan kaynak sorununu çözme amacıyla bunlardan birini alacaktı.
Asher Harkins Ajansına vardı ve onu arkasından takip eden koruma kümesiyle birlikte arabasından indi. Emma rezervasyon yaptırmıştı ve bu yüzden şirketlerinin Soran Şubesinde müdür olan Harris Harkins çoktan Greville Ailesinin adı çıkmış olan varisini selamlamak için antreye inmişti.
“Selamlar, Genç Efendi Greville!” Harris’in sesi ‘Soğuk Şeytan’dan ve onun öç alışından haberdar olduğu için endişeli ama sakindi.
Asher aynı kayıtsız yüzüyle Harris’e sordu. “Rahatlayın, Bay Harris. Buraya satın almak için bazı mülklere göz atmaya geldim. Hangi arazilerin müzayedeye açık olduğunu gösterebilir misiniz?”
Harris bu genç çocuğun ifadelerini okuyamadığı ve onların Harkins ailesi ile karşılaştırıldığında bir dev olan Greville ailesi ile bir sorun yaşamak istemediği için apaçık bir şekilde gergindi. Bu yüzden aceleyle sekreterine konuşmaları için en iyi V.I.P odalardan birini hazırlamasını söyledi.
“Lütfen böyle gelin, Genç Efendi Greville. Sizin beğeneceğiniz mülkler bulabileceğimizi umuyorum.”
Asher onları sadece V.I.P konuklar için rezerve edilmiş 47. kata kadar takip etti. Çok konforlu ama profesyonel dizayn edilmiş bir odada koltuğa oturdu. Biraz atıştırmalık ve tatlı servis ettiler ama yemekle ilgilenmedi. Bunların hoşlanmadığı şeyler olduğunu düşünen sekreter biraz endişelendi.
“Bay Harris, açılacak olan müzayede için katalog verebilir misiniz?”
“Elbette, Genç Efendi. Bunlar gelecek hafta müzayede edilecek mülklerin listesi. Eğer birini beğenirseniz sadece bana söyleyin, müzayede olmadan size vereceğiz.” Harris şüphesiz tek seferlik bir fayda sağlamaktansa Greville ailesi ile ilişki kurmak isteyen fırsatçı bir adamdı.
‘Ne kadar zeki bir adam,’ Asher içinden sırıttı.
“Endişelenmeyin, her halükarda müzayedeye katılmak istiyorum. Az önce sadece ilgimi çeken bir mülk olup olmadığına bakıyordum,” dedi Asher.
Asher neyi kaybettiklerini gördüklerinde düşecekleri umutsuzluktan zevk almak için fırsatlarını düşmanlarının gözlerinin önünde ellerinden almak istiyordu. Sistemin kader puanları hakkında ona ne dediğini tamamen hatırlıyordu ve tam da bunu yapmak üzereydi.
Harris bağlantılarını genişletme fırsatını kaybetmekten hoşlanmadı ama yine de üzerinde iyi bir izlenim bırakma ümidiyle onu temin etti.
‘Sonuçta bu çocuk büyüyecek, bu sayede onunla bazı ilişkiler kurmalıyım’ diye düşündü.
Onun içinden geçenleri anlayan Asher ifadesiz yüzünü korudu ve konuşma bitince ayrıldı.